Komşuda Mavi Vatan telaşı: Türkiye’nin hamlesi parlamentoda konuşuldu manşetlere taşındı

Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile güncellemeler ve sadeleştirmeler getirdiği yeni müfredatta Türkiye’nin Mavi Vatan ve Gök Vatan doktrinleri de yer aldı.

Ortaöğretim coğrafya ders kitabında, Türkiye’nin Adalar Denizi ve Doğu Akdeniz’deki haklı mücadelesine ilişkin metinler bulunuyor.

Metinlerde denizlerimizdeki doğal kaynaklar, ulaşım ve ticaret yolları, uluslararası sulardaki haklarımız, Kıbrıs Adası’nın Türk dünyası için önemi ve benzeri konular geçmekte.

Bu güncellemeler ile vatanseverlik değerine vurgu yapılırken, öğrencilere denizler ve havadaki haklı mücadelemizi devam ettirmeleri öğütlenecek.

Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, tvnet’te müfredattaki umut verici gelişmelere ilişkin “Cihan devleti olmak bunu gerektirir” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Yunanı endişe sardı

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e sunduğu Mavi Vatan sınırları, Yunanistan tarafından hazmedilemiyor.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, 9. sınıf coğrafya ders kitabında Mavi Vatan’a yer verilmesi, Atina yönetiminin radarına girdi.

Parlamentoda gündeme geldi

Hürriyet gazetesinden Yorgo Kırbaki’nin haberine göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Yerapetritis, parlamentoda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu adımını

“maksimalist bir görüş”

olarak nitelendirdi ve genç nesillerin bu tür düşüncelerle zehirlenmemesi gerektiğini söyledi.

    Yerapetritis, ders kitaplarında “Adalar Denizi” ifadesinin kullanılmamasını olumlu bulurken, Mavi Vatan ile ilgili kısımlarda Yunanistan’a doğrudan bir atıfta bulunulmadığını da belirtti.

Yunan basınında manşetlerde: ‘Daha da ileri taşınıyor’

Yunan medyası ‘Mavi Vatan’ gelişmesine geniş yer vererek,

“Türkiye Mavi Vatan teorisini daha da ileri taşıyor. Artık bu kavram ders kitaplarına da girdi”

şeklinde yorumlar yaptı.

Kathimerini gazetesi, Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki hak iddialarını öne çıkardığını vurguladı.

Skai televizyonu ise Türkiye’de milyonlarca öğrencinin bundan sonra Mavi Vatan’ı öğreneceğini belirtti.

    Yunan basını, kitaplarda Mavi Vatan haritasının yer almamasını ise olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Miçotakis’ten dikkat çeken çıkış: Türkiye ile sorunlar nedeniyle…

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, geçtiğimiz günlerde Uluslararası Selanik Fuarı kapsamında düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin Türkiye ile ilgili sorusunu,
“Türkiye ile yakınlaşma sürecinin zorluklarının farkında olduğunu ancak durumu realist bir yaklaşım ile değerlendirdiğini ve olumlu gelişmelere odaklandığını”
söyleyerek yanıtladı.

    Miçotakis, Türkiye’nin “Mavi Vatan”a ilişkin görüşlerinin değişmediğinin farkında olduğunu belirterek bu durumun, Ege ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının belirlenmesindeki temel zorluk olduğunu savundu.

Yunan Başbakan,
“Eğer Türkiye ile önümüzdeki birkaç on yıl için sorunlarımızı çözmüş olacağımızı düşünseydik, silahlı kuvvetlerimizin caydırıcı gücünü artırmak için yaptığımız yatırımların önemli bir kısmına ihtiyaç duymazdık”
diye konuştu.

    Ukrayna’daki savaşta bazen çok daha ucuz silah sistemlerinin çok daha verimli olduğunu gördüklerini aktaran Miçotakis,

    “Bu nedenle Savunma Bakanlığımızla birlikte Yunanistan’ın kendi inovasyonunun desteklenmesine önem veriyoruz”

    dedi.

Manidar Meis ziyareti

Bu gerilimle birlikte Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Meis Adası’nı ziyaret etti. Dendias, ada çevresindeki kıta sahanlığı meselesinin Yunanistan için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayarak, uluslararası hukukun adaların kıta sahanlığı ve ekonomik haklara sahip olduğunu açıkça belirttiğini söyledi.

Mavi Vatan doktrini nedir?

Mavi Vatan Doktrini, Türkiye’nin denizlerdeki hak ve çıkarlarını savunmayı amaçlayan stratejik bir yaklaşım. Bu doktrin, özellikle Türkiye’nin Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz’deki deniz yetki alanlarını koruma ve genişletme hedeflerine dayanır. Mavi Vatan, Türkiye’nin deniz yetki alanları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) üzerindeki hak iddialarını kapsar.

    Mavi Vatan terimi ilk kez Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atıldı. Temel olarak Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik haklarını koruma ve enerji kaynaklarına erişim konularında aktif bir politika izlemesini öngörür. Bu doktrin, özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları, doğal gaz aramaları ve deniz yetki alanları üzerindeki tartışmalarla öne çıktı.

Yunanistan neden Mavi Vatan’dan endişeleniyor?

Yunanistan’ın tepkisinin ardında, Mavi Vatan kavramının Türkiye’nin Ege, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına işaret etmesi yatıyor. Bu durum, Yunanistan’ın adaların kıta sahanlığı ve ekonomik münhasır bölge haklarına ilişkin iddialarını sorgulatıyor.

Türkiye haklarını ödün vermeden koruyor

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Ege ve Kıbrıs adasındaki Türk varlığını ortadan kaldırmak için 1960’lı yıllardan bu yana geliştirdiği politikalar, günümüzde tüm Doğu Akdeniz’i Türk denizciliğine kapatmayı, enerji kaynaklarından Türkiye ve Kıbrıs Türkü’nün en ufak bir pay almamasını hedefleyen seviyeye ulaşmış durumda.
Türkiye ise Doğu Akdeniz’de yabancı devletlerin deniz yetki alanlarındaki hukuk dışı faaliyetlerini engellemeye yönelik 2002’de attığı ilk adımı, 2006 yılında başlattığı Akdeniz Kalkanı Harekâtı ile perçinledi.
2016 yılına kadar 14 yılda 14 izinsiz araştırma gemisi faaliyeti engellendi. Son bir yılda ise altı araştırma ve bir sondaj gemisinin yine Doğu Akdeniz’deki yasadışı faaliyette bulunma girişimleri Türk Deniz Kuvvetleri tarafından uluslararası hukuka uygun şekilde akamete uğratıldı. Türkiye 2019 yılında Doğu Akdeniz sahasında araştırma gemileri, savaş gemileri ve insansız hava araçlarıyla haklarını Yunanistan, GKRY, Mısır ve İsrail’in kurduğu ittifaka karşı ödün vermeden koruyor.

Türkiye ‘Mavi Vatan’da da yerli ve milli sistemleri kullanıyor

TÜBİTAK tarafından geliştirilen, su altında ve üstünde çok kritik görevlerde kullanılan yerli ve milli sistemler “Mavi Vatan”da önemli rol oynuyor.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Mavi Vatan”da kullanılan yerli ve milli teknolojilere ilişkin bilgiler paylaşıldı.

Söz konusu teknolojiler arasında yer alan “Denizaltı Taktik Simülatörü”yle keşif, gözetleme, sızma, angajman gibi çeşitli eğitim senaryolarının farklı saha ve koşullarda icra edilmesi sağlanıyor. Sistem, yüksek sadakatli ve gerçek zaman simülatör olarak öne çıkıyor.

MÜREN Savaş Yönetim Sistemi ile denizaltılarda hedef tespit, takip, sınıflandırma, iz yönetimi ve hedef hareket analizi yapılıyor, milli torpido AKYA dahil modern ağır torpidoların da ateşleme ve güdüm kabiliyeti sağlanıyor.

Su üstü platformlar için yoğun tehdit ortamında yön kestirimi yapılabilmesi için de “Su Üstü Elektronik Destek Sistemi”nden yararlanılıyor.

Taşınabilir Atış Kontrol Birimi, torpidoları platformdan bağımsız ve ateşleme imkanı sunan taşınabilir atış kontrol sistemi olarak ön plana çıkıyor.

Denizaltı Batarya İzleme Sistemi sayesinde batarya hücrelerinin gerçek zamanlı olarak sıcaklık, gerilim ve akım değerleri anlık izleniyor.

Aktif sonar transmisyonlarının tespit, analiz ve konumlandırması “Denizaltı İntersept Batarya İzleme Sistemi”yle gerçekleştiriliyor.

“Torpidoya Karşı Taktik Simulatör”le torpido tehdidi altında akustik aldatıcı/karıştırıcılarla savunmayı sağlayan taktikler geliştiriliyor.

“Manyetik İz Ölçüm ve Giderme Sistemleri” de deniz mayınlarına karşı korunma amacıyla gemilerin manyetik alanını baskılayarak güvenli seviyeye indirgeyen gemi üstünde ve karada yer alan teknolojiler olarak ön plana çıkıyor.

“Su Altı Telefonu” ile de ses ve telgraf haberleşmesi sağlanıyor.

Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Mavi Vatan’ın önemi

Yunanistan’ın seçim sonrası Türkiye’ye yönelik stratejik politikalarının yönünü ve Mavi Vatan’ın Türkiye’nin güvenliği için önemini AA Analiz için kaleme alan Cihat Yaycı,

    Yunanistan’ın Türkiye ilişkilerindeki temel sorunlar nedir?

    Türkiye’nin Mavi Vatan politikası değişebilir mi?

sorularına açıklık getirdi.

‘Yunanistan’ı Bizans İmparatorluğu’na dönüştürme ideolojisi’

Yunanistan’ın Türkiye ilişkilerindeki temel sorunlar nedir?

“Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerde ana merkeze aldığı “Yunanistan’ı Bizans İmparatorluğu’na dönüştürme ideolojisi” olan Megali İdea (Büyük Fikir) siyaseti; Kıbrıs Adası’ndan Adalar Denizi’ne, Adalar Denizi’nden Batı Trakya’ya kadar her alandaki iyi ilişkilerin önündeki temel engeldir. Kurulduğu günden bu yana Yunanistan savaşta yenilmesine ya da savaşa girmemesine rağmen 6 kez masada Türklerden toprak alarak ülkesini büyütmüştür. Mavi Vatan’ın da vatan toprağı olduğu bilinciyle artık Türkiye’nin 7. kez Yunanistan’a verecek vatan toprağı olmadığı gibi bir damla vatan suyu da yoktur .Dolayısıyla Türkiye ile Yunanistan arasında sorun değil Yunanistan’ın taleplerinin bulunduğunun altını çizmeliyiz. Oysa Türkiye’nin Yunanistan’dan “yapılmış anlaşmalara uyması” dışında bir talebi yoktur.

    Türkiye Yunanistan’dan sadece 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Anlaşması hükümlerine uymasını bekliyor. Türkiye, böylelikle Yunanistan ile komşuluk ve NATO müttefikliği çerçevesinde barış ve dostluk temelli ilişki kurmayı ve sürdürmeyi hedefliyor. Bu kapsamda Türkiye’nin her iki devletin imzacı olduğu Lozan ve Paris Antlaşmaları yerine imzacı olmadığı 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin Adalar Denizi’ndeki statü için önüne koyulmasını kabul etmesini kimse beklememelidir.

‘Yunanistan 1936’da karasularını 6 mile çıkararak Lozan statüsünü bozdu’

Türkiye-Yunanistan arasında Adalar Denizi’nin hukuki statüsünü belirleyen temel uluslararası düzenleme Lozan Barış Anlaşması’dır. Lozan’a göre karasuları 3 mil iken, Yunanistan bu statüyü 1936’da karasularını 6 mile çıkararak bozmuştur. Türkiye bu statünün daha fazla bozulmasını istemiyor. Yunanistan Lozan ve Paris Anlaşmaları ile egemenliği kendisine devredilmemiş 152 grup Ada, Adacık ve Kayalık (EGAYDAAK) üzerinde hak iddia ediyor. Bu egemenlik konusu mutlaka masaya yatırılmalıdır.

    Keza Yunanistan’ın karasuları 6 milken 10 millik hava sahası iddialarından vazgeçmesi ve gayri askeri statüdeki 23 adayı silahtan ve askerden arındırması dostluk ve iyi komşuluk ilişkisi kurulabilmesi için ön şart olmalıdır. Ayrıca Adalar Deniz’indeki deniz yetki alanları paylaşımının ana karalar ve kıyı uzunlukları esas alınarak yapılması uluslararası hukukun ve Mavi Vatan doktrininin gereğidir. Mavi Vatan doktrini hukuktan diplomasiye, enerjiden güvenliğe, turizmden spora, balıkçılıktan yatçılığa ve diğer tüm alanlarda her iki devletin de imzaladığı anlaşmalar ve teamül hukuku temelinde hakça paylaşım ve kullanım prensibiyle kalıcı dostluk, barış, güvenlik ve istikrarı hedeflemektedir.”

‘Mavi Vatan Türkiye’nin denizlerdeki Misak-ı Milli’sidir’

Türkiye’nin Mavi Vatan politikası değişebilir mi?

“Mavi Vatan’ı “Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatleri doğrultusunda ilan edilmiş ya da ilan edilmesi öngörülen 462 bin kilometrekarelik Türk deniz yetki alanlarının tümüdür” şeklinde tanımlıyorum. Türkiye’nin yüz ölçümü 784 bin kilometrekaresi kara, 462 bin kilometrekaresi Mavi Vatan olmak üzere toplam 1 milyon 246 bin kilometrekaredir. Mavi Vatan Türkiye’nin şimdiki ve gelecek nesillerinin refahı ve güvenliği için vazgeçilmez ve ihmal edilemezdir.

    Üniversitelerin, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Maden Tetkik Arama’nın (MTA) yaptığı çalışmalara göre Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin 816 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek gaz hidrat yataklarının mevcut olduğu verisi bile Mavi Vatanımızın nasıl bir zenginlik kaynağı olduğunu göstermek için yeterlidir. Bir de bunlara diğer madenleri, balıkçılığı, turizmi, deniz ulaştırmasını, limanları ekleyince denizlerimizin paha biçilemez bir servet olduğu görülür.

“Anavatanın savunması ve güvenliğinin denizler ötesinde başladığı” temel prensibi, Mavi Vatan’ın güvenlik boyutundaki önemini ortaya koyuyor. Mavi Vatan doktrinini ortaya koyan isim olarak benim ‘Mavi Vatan’ anlayışım ne Atlantikçi, ne Avrasyacı, ne Rusçu, ne Amerikacı, ne NATO’cu, ne de Çinci’dir. Mavi Vatan “Türk Milletçi, Türkiyeci ve Türkiye Cumhuriyetçidir.” Mavi Vatan Türkiye’nin denizlerdeki Misak-ı Milli’sidir ve tüm ideolojilerin ve siyasi partilerin üzerinde milli bir konudur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir